• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/Haber-Tekniker-1805708642985868/
  • https://www.twitter.com/habertekniker
Şevket GÖLÜK
yazarSevket@yandex.com
YENİLEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI
30/01/2017

Günümüzde daha çok önem kazanan ve bir çok gelişmiş ülkenin çalışmaları hızlandırdığı yenilebilir enerji gücünü güneşten alan ve hiç tükenmeyecek olarak düşünülen, çevreye zararlı  emisyon(çıkarım) yaymayan enerji çeşitleridir.

Yenilenebilir enerjiyi şöyle de tanımlayabiliriz: Üretimi için sürekli devam eden doğal süreçlerden faydalanan, üretim için kullandığı kaynakların tükenme hızından çok daha kısa sürede kendini yenileyebilen enerji. Yani kaynağı asla tükenmediği gibi, doğal süreçlerle ortaya çıktığından çevreye üzerinde yarattığı etkiler önemsiz bir seviyede kalmaktadır.

 

Bir yanda tükenen doğal kaynaklar, öte yanda tarihin gördüğü en büyük enerji ihtiyacı apaçık ortadadır. Hâlâ dünyanın en büyük enerji kaynağını fosil yakıtlar oluşturuyor. Fosil yakıtlar milyonlarca yıl boyunca çürüyen bitki, hayvan, dinozor vb. canlılar ve basınç etkisinin birleşimi ile oluşmuştur. Oluşmaları oldukça uzun bir süre aldığı ve tüketimleri de çok daha hızlı şekilde gerçekleştiği için bu yakıtlar için kısa vadede yenilenebilir olarak adlandırılmazlar. Kaynaklarının azalması ve buna bağlı olarak fiyatlarının sürekli yükselmesinin yanında yakılmaları sonucunda çevreye de zarar vermektedirler.

 

Çevreye verdiklere zarara ek olarak, fosil enerji kaynakları tükenmekte. Enerji tüketiminde bu hızla devam edersek fosil yakıtların yaklaşık 50 sene gibi kısa bir sürede tükeneceği öngörülüyor. Bu sebeple, ilerici enerji üretimi gitgide yenilenebilir kaynaklara doğru kayıyor. Gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tüm enerji süreçlerini daha sürdürülebilir bir hale getirmemiz şart.Sürdürülebilir enerji, enerji ihtiyaçlarımızı karşılamak için gerekli olan kaynakları tehlikeye atmadan üretilen enerjiye denir. Bunun için en geçerli yöntem de yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaktır.

 

Yenilenebilir enerji kaynakları aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi rüzgar, güneş, jeotermal, hidroelektrik ve biyokütle gibi enerji kaynaklarına verilen isimdir.Tabloda belirtilmeyen okyanus akıntısı ve okyanuslardaki ısı etkisi gibi birkaç çeşit daha yenilenebilir enerji kaynağı mevcuttur.


Yenilebilir enerji kaynaklarından bazılarını elde etmek çok kolay bazılarınınki ise çok güçtür.Bir bölgeye enerji sağlanması istendiğinde ön hazırlığının çok iyi yapılması,bölgenin enerji kaynaklarının iyi araştırılması ve de var olan enerjilerin iyi değerlendirilmesi gereklidir.Unutulmamalıdır ki en iyi enerji tasarruflu kullanılan enerjidir.Ülkemizin her yıl elektrik iletim hatlarında kaybettiği enerji miktarı neredeyse ürettiğinin yarısı kadardır.

Yenilenebilir enerjinin çeşitleri, jeotermal enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, hidroelektrik ve biokütle enerjisi olarak sayılabilir.

Rüzgar Enerjisi:

Dünya üzerinde var olan karalar ve denizler arasındaki sıcaklık farkından dolayı oluşan basınç farkı da rüzgarları oluşturur. Yoğun rüzgar alan yerlerde kurulan rüzgar türbinleri ile rüzgarın kinetik enerjisi, elektrik enerjisine dönüştürülür.

Güneş Enerjisi :

Güneşin kendi enerjisi çekirdeğinde meydana gelen füzyon sayesinde ortaya çıkar. Bu enerjinin bir kısmı güneş ışınları olarak dünyaya ulaşır. Güneş panelleri, güneş ışınlarını toplayarak ısı ve elektrik enerjisine dönüştürür.

Jeotermal Enerji :

Kısa bir tanım ile jeotermal, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal enerji de bu jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanmayı kapsamaktadır. Jeotermal enerji bir yenilenebilir enerji kaynağı olarak bir çok farklı amaçla kullanılabilir.

Hidroelektrik Enerji :

Ülkemizde var olan doğal akarsularımızdan enerji üretimi için kullanılan hidroelektrik enerjisi üretimi için akan suyun gücü kullanılır. Suyun akış gücü, bir akarsudan elde edilecek enerji miktarını belirler. Suyun akışının yarattığı kinetik enerji su kanalları vasıtasıyla türbinlere iletilmesi ve suyun türbinlerin pervanelerini döndürmesiyle elektrik enerjisine dönüştürülür. Özellikle yüksekliğin fazla olduğu yerlerde suyun akış hızı da fazla olacağından buralar hidroelektrik enerji üretimi için idealdir.

Biyokütle Enerji :

Dünya üzerinde son yıllarda kullanılmaya başlayan biyokütle enerjisi, her türlü organik atıktan, bitkiler, otlar ve yosunlardan elde edilebilir. Bitkilerin yakılması ya da hayvan atıklarının enerji üretimi için kullanılması biyokütle enerjisinin en geleneksel çeşitleridir. 

Dünyamızda, geçmişten günümüze elektrik enerjisi çoğunlukla hidrolik santraller vasıtasıyla üretilmektedir. Arazi yapısı ve nehir potansiyeli uygun olmayan ülkeler ise termik santraller vasıtasıyla elektrik ihtiyacını karşılamışlardır. Tüm ülkeler yine ısınma ihtiyacını kömür veya petrol ile karşılamaktadırlar.Diğer taraftan enerji ve yakıt talebi sürekli olarak artmaktadır.

Dolayısıyla hidrolik santraller veya termik santraller vasıtasıyla ve kömür veya petrol vasıtasıyla yakıt talebi karşılanamaz hale gelmesi kaçınılmaz bir gelecektir. Özellikle kömür ve petrol rezervlerinin sınırlı olması ve bir gün mutlaka bitecek olması gelecek enerji talebini planlayan enerji projeksiyonların çok önemle değerlendirilmektedir.

Dünyamızda enerji ihtiyacı bilhassa gelişen teknoloji kullanım alanlarının çoğalmasından dolayı her yıl yaklaşık olarak %5 oranında artmaktadır.Buna karşılık bu ihtiyacı karşılamakta olan fosil yakıt rezervi ise çok daha hızlı bir şekilde tükenmektedir.Şu anki enerji kullanım koşulları göz önüne alınarak yapılan en iyimser tahminlerde bile en geç 2050 yılında petrol rezervlerinin büyük ölçüde tükeneceği ve ihtiyacı karşılayamayacağı görünmektedir.Kömür için şu anki rezervlerle yaklaşık 90-100 yıl ,doğalgaz içinse yine yaklaşık 100-150 yıllık bir kullanım süresi tahmin edilmektedir.

 

Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler tarafından fosil yakıtların yoğun kullanımı dünya ortalama sıcaklığını da son bin yılın en yüksek değerlerine ulaştırmış,yoğun hava kirliliğinin yanı sıra milyonlarca dolar zarara yol açan sel/fırtına gibi doğal afetlerin gözle görülür biçimde artmasına sebep olmuştur.

Sera Etkisi (Isı enerjisinin karbondioksit gibi gazlar tarafından emilip atmosferde alıkonmasıyla ortaya çıkan ısı artışı) olarak ta bilinen bu etki ve insan sağlığı bugün önemle üzerinde durulan olgulardır.

Dünya üzerindeki çevreye zararlı sera etkisini azaltmak için Kyoto protokolü hazırlanmıştır.Kyoto Protokolü, sera etkisi yaratan gazların salınımını sınırlamayı ve azaltmayı hedefleyen uluslararası bir anlaşmadır. Bu protokol, 11 Aralık 1997 tarihinde Japonya’nın Kyoto kentinde düzenlenen bir zirvede oluşturulmuştur. Protokol, 9 Mayıs 1992’de New York’da kabul edilen, İklim Değişikliğine Yönelik Birleşmiş Milletler Çerçeve Sözleşmesi’nin belirlediği ilkelere dayanmaktadır.

Kyoto Protokolünde taraf olan devletler başta ulusal ekonomilerinin ilgili sektörlerinde enerji etkinliğini iyileştirmeyle ve sera etkisi yaratan gazların salınımını sınırlaya ve azaltmaya yönelik önlemler almakla, sera gazı etkisi yaratan (karbondioksit ve metan) gazların salımında 2012 yılına kadar, 1990 yılındaki düzeyinden toplam yüzde 5,2 oranında bir azalma sağlamakla yükümlü olduklarını kabul etmektedir. Protokol ancak 2005 yılı Şubat ayında 55 ülkenin protokole onay vermesi ile yürürlüğe girebilmiştir. Türkiye' ninde 6 şubat 2009’da imzalamış olduğu Kyoto protokolünü atmosfere en fazla sera gazı salan Amerika Birleşik Devletleri halen imzalamamıştır. Ayrıca 2011 yılında Kanada ülkesi ekonomiye getirecek olduğu ağır şartlardan dolayı Kyoto’dan resmen çekilen ilk ülke olmuştur.

Buraya kadar yenilebilir enerjinin ne olduğunu nasıl elde edilebileceğini ve dünyamız için önemini çok detaylı olmasa da anlatabildiğimi düşünerek, yenilenebilir enerji çeşitlerinden olan, jeotermal enerji, rüzgar enerjisi, güneş enerjisi, hidroelektrik ve biokütle enerjilerini bundan sonra hazırlayacağım yazılarımda geniş olarak anlatacağım.

Şevket GÖLÜK
Yazar & Web Editörü & Tekniker & Proje Tasarımcısı & Enerji Uzmanı 
http://sevketgoluk.blogspot.com.tr
https://www.facebook.com/sevketgoluk
https://twitter.com/sevketgoluk
https://www.instagram.com/sevketgoluk
 

 



1323 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MADEN KAZALARI, KADER VE TEDBİRLER - 25/04/2023
Madencilik sektöründe çalışanlar eğitilse ve güvenlik önlemleri alınsa da, maden ocaklarında mekanize üretim yerine emek yoğun çalışılması nedeniyle, madencilikte ölümlü iş kazası sıklığı oldukça yüksektir.
ÜRETTİĞİMİZ ENERJİMİZ KADAR GÜÇLÜYÜZ - 24/09/2022
Enerji ihtiyacımızın yaklaşık %50’sini dışarıdan karşıladığımız resmi verilere göre de sabit olup, bu veriler bize enerji kullanımımızda dışarıya yüksek oranda bağlı olduğumuzu ortaya koymaktadır.
ANADOLU’DA YAKILAN TEKNİKER MEŞALESİ - 28/03/2022
Teknikerler olarak her ne olursa olsun bizler ülkemizi, bayrağımızı, vatanımızı seviyoruz. Bu sevgimizi ekonomimize, teknolojimize ve üretimimize yüksek oranda katkı sağlayarak göstermeye her daim hazırız.
PROJE YÖNETİMİ - 06/01/2022
Proje yönetimi yapılan işin mutlak başarı ile sonuçlanması için olmazsa olmaz bir yöntem şekli olup günümüz çağında önemi daha iyi anlaşılmaya başlamış ve önemi giderek te artmaktadır.
PANDEMİ SÜRECİNDE ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ - 07/07/2021
Pandemi dönemlerinde çok etkilenen kesimler çalışanlar olmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) istatistiklerine göre dünya geneli çalışan sayısı 3,3 milyar olup salgınlarda etkilenecek olan yüksek riskli işlerde 1.25 milyar insan çalışmaktadır.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TEKNİKER İSTİHDAMI - 18/03/2021
Sektörde Mühendis, Teknik Öğretmen, Tekniker, Teknisyen ve Ustalar gibi unvanlı teknik insan gücü çalışmakta olup, sayısal orana bakıldığında birinci sırada vasıfsız işçiler ve ustalar çalışmakta iken ikinci sırada da Teknikerler çalışmaktadır.
DEPREM DEĞİL DENETİMSİZ BİNALAR ÖLDÜRÜR - 15/09/2020
Ülkemiz insanları ve ülke yönetiminde söz sahibi olan kurum/kuruluşlar deprem sonrası acil müdahaleleri, açılan yaralarımızı sarmayı öğrendi ama deprem öncesi yapılması gerekenleri öğrenemedi.
ÇALIŞMA HAYATINDA İŞ BULMA ÜMİDİMİZ YOK OLUYOR - 26/05/2020
İş bulmak ve çalışmak ilk olarak bireysel olarak insanların kendi yaşamlarını ve aile bireylerini yaşamlarını devam ettirebilmesi için tüm ülke insanlarımızın temel hedef ve ihtiyacıdır.
2019 YILININ GENEL ANALİZİ - 05/01/2020
Geriye dönüp baktığımızda günlerin, haftaları, haftaların ayları kovaladığı hızla geçip bir yıl yaşadığımızı da düşünsek aslında millet olarak zor bir yıl geçirdik.
 Devamı
DUYURU PANOSU
Radar Elektronik - Ankara
Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Hava Durumu
TİMBİR & BHA
Kurumumuz, TİMBİR üyesi ve BHA Abonesidir