Şevket GÖLÜK
yazarSevket@yandex.com
PANDEMİ SÜRECİNDE ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ
07/07/2021 Dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara pandemi genel ismi verilmektedir. Enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemlerini uygulayarak; enfeksiyonun toplumda yayılmasını azaltmak ve böylece pandeminin erken dönemlerinde enfekte olacak kişi sayısını ve pandemi nedeniyle ortaya çıkacak vakaları azaltmak mümkündür. Pandemi dönemlerinde çok etkilenen kesimler çalışanlar olmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) istatistiklerine göre dünya geneli çalışan sayısı 3,3 milyar olup salgınlarda etkilenecek olan yüksek riskli işlerde 1.25 milyar insan çalışmaktadır. Yaşamakta olduğumuz korono virüs Pandemi döneminde tam veya kısmi işyeri kapanmalarından dolayı dünyada 2,7 milyar çalışan doğrudan etkilenmektedir. Birçok ülke dünya genelinde devam eden yeni tip korona virüsün (Covid-19) yayılma hızını azaltmak, sağlık sistemini rahatlatmak ve can kayıplarını önlemek için sosyal mesafeyi korumaya ve yeni önlemler almaya çalışıyor. Salgın hızını kesmek amacıyla yapılan sokağa çıkma kısıtlamalarına bağlı olarak iş hayatında aksaklıklar, seyahat kısıtlamaları, eğitime ara verilmesi ve diğer önlemler işçiler ve işletmeler üzerinde ani ve sert etkilere yol açıyor. Kimi işletmeler faaliyetlerini durdurmak zorunda kalırken bir kısmı da çalışma yöntemlerini değiştirme yoluna gidiyor. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) Covid-19 ve Çalışma ve İş Dünyası raporunda, salgınının ekonomik etkilerinin 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana tecrübe edilenin en ciddisi olduğuna işaret ediliyor. Yayınlanan raporda, dünya genelindeki 3,3 milyar çalışanın yüzde 81'ine tekabül eden 2,7 milyar çalışan zorunlu ya da tavsiye üzerine kapanan iş yerlerinde istihdam edildiği belirtiliyor. Dünya genelinde, yılın ikinci çeyreğinde çalışma saatlerinin yüzde 6,7'sinin ise ortadan kalkacağı öngörülüyor. Ekonomik gelir gruplarına göre çalışma saatinin oransal bazda en fazla düşmesi beklenen grup "üst-orta gelir" olurken, bundan en fazla etkilenecek bölgeler ise Avrupa, Arap ülkeleri ve Asya-Pasifik ülkeleri olarak sıralanıyor. Bilindiği üzere yaşam ve sağlıklı yaşam hakkı, vazgeçilmez temel insan haklarının en başında gelmektedir. Gerek bu nedenle gerekse toplumların büyük çoğunluğunu işçilerin, emekçilerin oluşturması ve en güncel sorun olan Covid-19 Pandemi/Salgın süreci dolayısıyla büyük önem arz etmektedir. 2019 yılı sonundan itibaren bütün dünyayı etkileyen Covid-19 Pandemi süreci, işçi sağlığı ve iş güvenliği kavram ve uygulamalarının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Corona Virüsün “sınıf-ırk vb. ayrımı olmaksızın herkesi etkilediği” iddia edilse de, önlem alınmadan (zorunlu ve acil işler dışındaki) üretim ve hizmetlerin Covid-19’un etkilerinin de eklendiği ağır koşullarda devam etmesi, tüm çalışanların salgınla daha çok karşı karşıya bırakıldığını ve sistemin acımasız sınıfsal ayrımcılığını bir kez daha göstermiştir. Pandemi yaşadığımız bu dönemde işçiler ve emekçiler için ekonomik olarak ayrıca çalışma hayatındaki iş güvenliği açısından da kendi emeği ile geçinenler için yıkım oluşturduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle kısmi süreli işçiler, geçici işçiler, kadın, çocuk, göçmen işçiler, ev işlerinde çalışanlar için sosyal koruma sistemlerindeki eksikliği ve acımasız çalışma koşullarını daha da görünür kıldı. Ayrıca işsizler ordusuna yeni milyonlar katıldı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, işyerleri ile ve 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası’nın kapsamı ile sınırlı değildir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği; insanca çalışma hakkı, tam zamanlı, kadrolu iş güvencesi hakkı, sosyal güvenlik hakkı, örgütlenme hakkı, insanca yaşanacak ücret hakkı başta olmak üzere temel sosyal haklardan ayrı tutulamaz. Pandemi sürecinde önceliğimiz hayata tutunabilmek, sağlığımızı korumaktır, ancak toplumda çalışmak zorunda kalan büyük bir kesim olması nedeniyle iş yerlerini nasıl daha sağlıklı ve güvenli hale getirebiliriz sorusu büyük önem kazanmaktadır. Pandemi başlangıcından sonra çalışma hayatındaki iş sağlığı güvenliği şartlarında sürekli artan olumsuzlaşmalar yaşanmaktadır. Yaşanan bu olumsuz şartların bir an önce gündemimizden çıkabilmesi için aşağıdaki sıralayacağım maddeler sırasıyla çalışma hayatına entegre edilmelidir. 1-) Çalışılan işteki tüm faaliyetler bakımından tehlike haritası çıkarmak, bulaşma riskini değerlendirmek, işe dönüş sonrasında bunları değerlendirmeye devam edilmelidir. 2-) Her sektöre, her işyerinin ve işgücünün özel koşullarına uyarlanmış olarak, aşağıdaki risk kontrol önlemlerini benimsemelidir: - İşyerinde temiz havayı sağlayan havalandırmayı düzenli olarak iyileştirmek. 3-) Risk oluşturmadan, tüm çalışanlara ücretsiz olarak Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) sağlanmalıdır. 4-) Kuşkulu vakaları izole etmek ve her teması takip etmek için düzenlemeler sağlanmalıdır. 5-) Personel için ruhsal sağlığının korunmasına ilişkin destek sağlanmalıdır.. 6-) Uygun temizlik/hijyen uygulamaları ve işyeri kontrollerinin (KKD dahil) kullanımı dahil olmak üzere, işyerinde sağlık ve güvenlik hakkında eğitim ve bilgilendirici materyal sağlanmalıdır. İçinde bulunduğumuz pandemi (salgın) döneminde bu zor günleri çalışanların sağlık ve güvenliğe bağlılık temelinde, görev ve sorumluluklarımızın bilincinde olarak hep birlikte ülke olarak, tüm insanlık olarak atlatacağımıza olan inancımız tamdır. Şevket GÖLÜK Yazar & Web Editörü & Tekniker & Enerji Uzmanı http://sevketgoluk.blogspot.com.tr https://www.facebook.com/sevketgoluk https://twitter.com/sevketgoluk https://www.instagram.com/sevketgoluk Not: Bu makale NALBURTEKNİK dergisinin 2020 Ekim ayı sayısında yayınlanmıştır. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
MADEN KAZALARI, KADER VE TEDBİRLER - 25/04/2023 |
Madencilik sektöründe çalışanlar eğitilse ve güvenlik önlemleri alınsa da, maden ocaklarında mekanize üretim yerine emek yoğun çalışılması nedeniyle, madencilikte ölümlü iş kazası sıklığı oldukça yüksektir. |
ÜRETTİĞİMİZ ENERJİMİZ KADAR GÜÇLÜYÜZ - 24/09/2022 |
Enerji ihtiyacımızın yaklaşık %50’sini dışarıdan karşıladığımız resmi verilere göre de sabit olup, bu veriler bize enerji kullanımımızda dışarıya yüksek oranda bağlı olduğumuzu ortaya koymaktadır. |
ANADOLU’DA YAKILAN TEKNİKER MEŞALESİ - 28/03/2022 |
Teknikerler olarak her ne olursa olsun bizler ülkemizi, bayrağımızı, vatanımızı seviyoruz. Bu sevgimizi ekonomimize, teknolojimize ve üretimimize yüksek oranda katkı sağlayarak göstermeye her daim hazırız. |
PROJE YÖNETİMİ - 06/01/2022 |
Proje yönetimi yapılan işin mutlak başarı ile sonuçlanması için olmazsa olmaz bir yöntem şekli olup günümüz çağında önemi daha iyi anlaşılmaya başlamış ve önemi giderek te artmaktadır. |
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE TEKNİKER İSTİHDAMI - 18/03/2021 |
Sektörde Mühendis, Teknik Öğretmen, Tekniker, Teknisyen ve Ustalar gibi unvanlı teknik insan gücü çalışmakta olup, sayısal orana bakıldığında birinci sırada vasıfsız işçiler ve ustalar çalışmakta iken ikinci sırada da Teknikerler çalışmaktadır. |
DEPREM DEĞİL DENETİMSİZ BİNALAR ÖLDÜRÜR - 15/09/2020 |
Ülkemiz insanları ve ülke yönetiminde söz sahibi olan kurum/kuruluşlar deprem sonrası acil müdahaleleri, açılan yaralarımızı sarmayı öğrendi ama deprem öncesi yapılması gerekenleri öğrenemedi. |
ÇALIŞMA HAYATINDA İŞ BULMA ÜMİDİMİZ YOK OLUYOR - 26/05/2020 |
İş bulmak ve çalışmak ilk olarak bireysel olarak insanların kendi yaşamlarını ve aile bireylerini yaşamlarını devam ettirebilmesi için tüm ülke insanlarımızın temel hedef ve ihtiyacıdır. |
2019 YILININ GENEL ANALİZİ - 05/01/2020 |
Geriye dönüp baktığımızda günlerin, haftaları, haftaların ayları kovaladığı hızla geçip bir yıl yaşadığımızı da düşünsek aslında millet olarak zor bir yıl geçirdik. |
LİSANS TAMAMLAMA ÖNÜNDEKİ ENGELLER - 27/06/2019 |
Ülke insanlarının eğitim hakkının engellenmemesi doğrultusunda ve elbette belli kriterler getirilerek tüm MYO mezunlarının bir üst eğitim seviyesi olan lisans tamamlama talepleri kolaylaştırılmalıdır. |
Devamı |